Müziğe Dair

İnsanoğlu tarih boyunca kendini doğru ifade edebilme ve duygularını anlatabilmek için çeşitli yöntemler denemiştir. Şiir yazma, resim çizme, taş oyma ve şekil verme, dans ve müzik gibi sanat çeşitleriyle duygu ve düşüncelerini, anlatmak istemiştir. Her hangi bir yerde – hobileriniz nelerdir? –ne yapmayı seversiniz? –boş vakitlerinizde neler yaparsınız gibi sorular sorulduğunda, aklımıza ilk gelen cevapların başında ‘kitap okumak, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak diye cevaplarız. Bunların çoğumuzca ezberlenmiş gibi sayılması tabi ki tesadüf değildir. Çünkü bu uğraşlar, kişisel gelişim, özgüven, duyguları anlatma ve kendimizi ifade etmede büyük öneme sahiptir. Kitap okumanın faydaları çoğumuzca bilinirken, müzik dinlemenin, müzik yapmanın, kitap okumaya nazaran geride kaldığı aşikardır. Yapılan bilimsel çalışmalar ve araştırmalar da göstermiştir ki, müziğin insan üzerinde önemi çok büyüktür. Enstrüman/Çalgı çalmak, bir müzik aletini kullanmak, öncelikle kişinin kendisini tanıması ve yeteneklerini ortaya koyabilmesi adına çok önemlidir. Bireyin kendinde öz disiplin oluşturması bakımından da önemlidir. Bu edineceğimiz disiplin; ilerleyen yaşlarda/zamanlarda kişinin karşılaşacağı sorunlar, problemler ve engellere karşı daha güçlü durmasını ve akılcı hareket etmesini de sağlayacaktır. En çok sorulan sorulardan birisi -hocam ne zaman öğrenirim? –şu şarkıyı ne zaman çalabilirim? Müzik aleti çalmak ilk başlarda her zaman kişiye zor gelmiş ve zorlandığı bir dönem olmuştur. Hatta bu süreçte pes edenler olmuştur. Oysaki en başta da belirtiğim gibi çaba ve azim gerektirir. Şimdi bir yenisini de eklemek doğru olur, Sabır. Müzikte sabır, bir müzik eserini ortaya çıkarmanın ya da bir enstrumanın icra etmenin temel faktörlerindendir.. Aslında sabır sadece müzikte değil, hayatın her alanında geçerlidir. Birkaç notalık, küçük bir melodiyi çalmak aslında o melodiyi veya egzersizi kavramak anlamına gelmez sabırı hayatımıza yerleştirmektir aslında.